Yalnızca benim dünyamın şiirleri. Temelde kendime paylaşıyorum; unutmayayım, istediğim zaman okuyabileyim diye. Tabi estetik görünmesi de hoşuma gidiyor. Ama benzer zevkleri olan arkadaşlar okusun diye de herkese açık. Paylaştıkça daha da güzelleşir şiir...
Ne belalar gördüm ben ne kavgalar yaşadım kaç kere mahkum oldum gözlerine bu senin ellerindir diye senindir diye bu saçlar kaç kere sarıldım demir parmaklıklara kaç kere idamla yargılandım uslanmadım yine..
Ne sürgünler yaşadım ben kutuplarda yandım çöllerde üşüdüm kaç kere sabahlara kadar adını sayıkladım da bir İsa masumluğunda çarmıha gerildim. Mansur'un suçuyla yargılanıp Mansurca ödedim bedelini. kaç kere Yusuf'ca atıldım kuyulara da uslanmadım yine.
Ne sevdalar yaşadım ben bir mecnun derbederliğinde nice çöller aştım Leylasız nice dağlar deldim Ferhat'a inat bir derviş sadakatinde özledim ölümü kaç kere sallandım darağacında uslanmadım yine..
Bir kadın göğsü başlarsa konuşmaya, En güzel deniz olur; En sakin demiyorum Başın döner dalgasından Nereye gittiğini unutup İntihar etmek istersin Baktıkça bu muhteşem denize. Vapurdan atlayanlara selam…
İçinden doğru sevdim seni
Bakışlarından doğru sevdim de
Ağzındaki ıslaklığın buğusundan
Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
Beni sevdiğin gibi sevdim seni
Kar bırakılmış karanlığından.
Yerleştir bu sevdayı her yerine
Yüzünde ter olan su damlacıklarının
Kaynağına yerleştir
Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına
Gül taşıyan cocuğuna yerleştir
Ve omuzlarına daracık omuzlarına
Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın
Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten
Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir
Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe
Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran
Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne
Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun
Kar taneleri gibi uçuşan
Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine
Yerleştir bu sevdayı her yerine.
Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere
Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden
Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen
Sevdayı
Ve köpüklendir
Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın
Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten
Öğrenmez ama öğretir mutluluğu
Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi
Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli
Var eden kendini birincisinden
Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren.
Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığın bir ülke gibi
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken.
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir Azıcık okşasam sanki çocuktular Bıraksam korkudan gözleri sislenir.
Ne kadınlar gördüm zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir Hayır, sanmayın ki beni unuttular Hala ara sıra mektupları gelir Gerçek değildiler birer umuttular Eski bir şarkı belki bir şiir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir Yalnızlıklarımda elimden tuttular Uzak fısıltıları içimi ürpertir Sanki gökyüzünde bir buluttular Nereye kayboldular şimdi kimbilir
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular Böyle bir sevmek görülmemiştir.