Yalnızca benim dünyamın şiirleri. Temelde kendime paylaşıyorum; unutmayayım, istediğim zaman okuyabileyim diye. Tabi estetik görünmesi de hoşuma gidiyor. Ama benzer zevkleri olan arkadaşlar okusun diye de herkese açık. Paylaştıkça daha da güzelleşir şiir...
Ben acılar denizinde boğulmuşum
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana;herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını...
gönül senin lüle lüle saçların büklümünün tuzağının esiri olmuş
gel bir an otur yanımda
canım çıktı bekleyişten sevgilim
artık bitir küsmeyi ayrılığı
çünkü tuzağa kapılmışım ve gönül kuşu senin avın olmuş
gönül senin için yanıyor ama sen habersizsin
ciğer yakan ahım neden senin gönlünü neden etkilemiyor güzel
gel kucağıma gel ve gör sensiz başıma ne geldi
ey ay tenlim
ey gümüş yüzlüm gel ve gör
ıslak gözümü
ey can ey kadim sanem,ey can önceki gece
rüyama bir ay girdiğinde ey can haberdar oldu
ey can,gönlüm ey ay yüzlü
ey can senin yanıma geleceğini
ey can bir uğra
ey can bir bak
ey can ne hoş endam ve tatlısın
ey can gönlümüzü ey can sen süslüyorsun
vefanla bir teselli et gönlümüzü.
İran’lı asillerden Ferruhzad ailesinin ortanca çocuğu, Füruğ Ferruhzad‘ın (فروغ فرخزاد) kardeşi olan Fereydoun Ferruhzad‘ın (فریدون فرخزاد) bestesini yaptığı ve seslendirdiği Dele Zaram(Perişan Gönlüm) şarkısını Mohsen Namjoo mis gibi seslendirmiş, biraz da şarkının sözlerini okuyunca bütün gece mutlu olmaya yetecek kadar güzellik çıkıyor ortaya. 30 Ocak konserine karşı sabırsızlığımız biraz daha artar umarım :-)
Ayrıca aileden orta doğu şiir ve edebiyatını etkileyecek kadar dahiyane, başkaldıran bir kadının yanı sıra, başarılı bir müzisyen/söz yazarı ve ailenin en küçük çocuğunun (Pooran Ferruhzad -پوران فرخزاد) çok tanınmasa da İran’da şair/yazar olması Ferruhzade’lerin ne muhteşem bir aile olduğunu ortaya koyuyor. Anne ve Baba’ya sıra gelince, Füruğ’un şiirlerini okumak gerek, farklı şiirlerinde ailesini bir kaç dizede derinlemesine anlatmıştır. “erkek kardeşim bahçeye mezar diyor” dediğinde hangi kardeşini kastetmişti bilinmez, ya da annesinin yüzü seccade’ye dokunurken babasının divanında Şehname‘yi okuması..
Tabii Ferruhzad ailesinin İran edebiyatı, kültürüne ve sanatına kattıklarıyla elde ettiği başarılar kadar güzel değildi her şey.. Füruğ Ferruhzad’ı genç yaşında bir trafik kazasında kaybettik. Aşağıda Füruğ’un bir çocukluk fotoğrafı ve ailesinin fotoğrafı bulunuyor geçirdiği kazaya ve cenazesine dair hiç bir görüntü olmasa da kazadan sonra fotoğraflanan arşivleri inceleyen bir gazeteci şöyle yorumlamış: “eldeki bütün mevcut delillere baktım resimleri topladım ve tereddüt etmeden şu soruyu sordum: Füruğ’u öldürdüler mi?” Ne yazık ki acılı bir yaşama yine acıyla son verdi. Diğer yandan erkek kardeşi Fereydoun Almanya’ya yerleştikten bir süre sonra bir otel odasında bıçaklanarak cinayete kurban gitti.. Yine pek tabii ortadoğu bir çok kültürün ve tarihin mirasçısı olduğu için İran’da bu değerler nesilden nesle geçtikçe yaşatılıyor ve korunuyor. Burada Mohsen Namjoo‘nun yorumlaması çok özel ve araştırıldığında ardında dopdolu bir birikim olduğunu bize gösteriyor. Ayrıca Mohsen Namjoo’nun yine İran ve Kürt dervişlrinin gazellerini seslendirmesi de kendisine ‘tapmamız’ için ikinci bir neden.